Tagged: Transeksüel Toggle Comment Threads | Tuş takımı kısayolları

  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 14:21 on 16 December 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , , Transeksüel   

    Rusya’da iki transseksüel evlendi 

    Rusya’ya bağlı Tataristan Cumhuriyeti’nin başkenti Kazan’da bir evlendirme dairesinde iki transseksüelin resmi nikâhının kıyıldığı öğrenildi. KazanFirst sitesinin haberine göre Tataristan’ın başkenti Kazan’da bir evlendirme dairesinde yetkililer, iki transseksüelin resmi nikâhını kıydı.

    Sputnik’in KazanFirst sitesinden aktardığı habere göre Tataristan’ın başkenti Kazan’da bir evlendirme dairesinde yetkililer, iki transseksüelin resmi nikâhını kıydı.
    Daha önce Erika’nın erkek, Viktor’un ise kadın olduğu belirtilen haberde, bu kişilerin 4 ay önce tanıştıkları ve bir süre sonra hayatlarını birleştirmeye karar verdikleri ifade edildi.

    Habere göre Erika ile Viktor’un evlilikleri tescil edilirken herhangi bir sorun yaşanmadı, geleneksel bir nikâh kıyıldı. Nikaha genç çiftin en yakın çevresinden kişiler katıldı, evlendirme dairesinden sonra kutlama bir restoranda devam etti.

    Erika, konuya ilişkin açıklamasında, “Ben kadın gibi görünüyorum ve kadın kimliğim varken, o da erkek gibi görünüyor ve erkek kimliğine sahip. Oradakiler hiçbir şey bilmiyordu bile” ifadelerini kullandı.

    Yeni evlilerin önce Kazan’da kalmayı planladıkları, ancak ileride Avrupa’ya taşınıp evlat edinmek istedikleri anlaşıldı.

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 21:11 on 11 September 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , Transeksüel   

    Pakistan’ın translara yönelik ilk kuaför salonu açıldı 

    35 yaşında bir transseksüel kadın olan Bebo Haider, Pakistan’daki transseksüel insanlar için ilk salonu açıyor. Yakın zamana kadar Pakistan’daki LGBTİ topluluğuna yönelik ayrımcılık ve önyargılar nedeniyle saçını kestirmek için bir salona gidemedi. Ülkedeki birçok güzellik salonu transseksüel kadınlara hizmet etmeyi reddediyor veya hatta girmelerine izin vermiyor.

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 17:37 on 9 May 2015 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , Transeksüel   

    Transeksüel nedir, ne değildir? 

    Transeksüel sendromu, dünya çapında üniversite hastaneleri tarafından tedavi edilen, doğuştan olan tıbbi bir durumdur. Annenin dölyatağında şekillenen fiziksel (organik) bir durumdur. Tüm memelilerde yavrunun başlangıçtaki cinsiyeti dişidir. Rahimdeki gelişimin 2. ayında, ceninin salgıladığı hormanlarla, bebeğin cinsiyeti ya dişi olarak kalır ya da erkeğe dönüşür. Bu dönemde o küçücük gövdenin ve beynin cinsel yapısı belirlenmiş olur. Bu durum erkeklerin de neden orjinal dişi cinsiyetin izi olarak kalan meme başlarına sahip olduğunu açıklar.

    Ceninin gelişiminin tam bu aşamasında birşeyler yanlış gider ve bebeğin gövdesinin cinsiyeti ile beynin cinsiyeti aynı olmaz, yani gövde cinsel dönüşümünü yaparken beyin değişmeden dişi kalır, ya da beyin dönüşümünü yaparken beden dönüşmeden dişi kalır. Beyin üzerinde yapılan araştırmalar bu açıklamayı doğrular. Transeksüel doğmuş kişilerde yapılan otopsilerde beynin cinsiyetinin, doğduğundaki cinsiyeti ile aynı olmadığı görülmüştür. (Beynin bir bölümü erkeklerde ve dişilerde farklıdır.)

    Bilinci transeksüel gövdeye uygun hale getirmek tıbben mümkün değildir. Çözüm bedeni beyne/bilince uygun hale getirmektedir. Bu işleme cinsiyetin yeniden belirlenmesi ya da cinsiyet düzeltmesi adı verilir. ışlem uzun yıllar alır (epilasyon, konuşma terapisi, hormon tedavisi gibi). Bir de bu işlemin parasal kaynağı sağlanmış olmalıdır. Ameliyat işlemin en son basamağı değildir.

    Transeksüelliğin transvestitlikle bir bağlantısı yoktur. Tranvestitler, erkek olmaktan memnun olmalarına hatta bundan kıvanç duymalarına rağmen kadın gibi görünmekten hoşlanan erkeklerdir.

    Transeksüellik eşcinsellik (homoseksüellik) le bağlantılı değildir. Eşcinsel bir erkek eşcinsel bir erkek ile, ve eşcinsel bir kadın eşcinsel bir kadın ile birlikte olur. Bunlar cinsiyetlerinden gurur duyarlar ve kanser veya diğer bir hastalıkla karşılaşmadıkça ameliyatla cinsel organlarının kaldırılmasına karşı çıkarlar. Eşcinsellik bir ilişkiyi ifade eder. Transeksüellik kimlik kaygısı belirtir, cinsel yönelimi değil. Diğer insanlar gibi transeksüel-doğmuş kişide bir erkekle, bir kadınla, her ikisiyle de, ya da hiçbiriyle ilişki kurabilir.

    Transeksüellik bir ruhsal hastalık değildir. Psikiyatristler ve psikologlar bunu bir hastalık olarak görüp yıllarca tedavi etmeye uğraştılar. Ama bu ruhsal bir hastalık olmadığından ruh hekimlerince tedavi edilmesinin mümkün olmadığı artık anlaşılmıştır. Hatta bir transeksüelin diğer insanlara göre ruhsal sağlık bakımından daha dengeli olduğu görülmüştür.

    Transeksüellerde giyim ve görünüş bir zevk unsuru değildir. Transeksüel kişi özellikle karşı cinsin doğal bir üyesi olarak görülmek için giyinir ve süslenir. Bu tedavini gerekli bir bölümüdür ve kişi ameliyat izni verilene kadar karşı cinsin bir üyesi gibi en az 1 yıl bu rolü yaşamak zorundadır.

    Transeksüel, kadın olmak isteyen bir erkek veya erkek olmak isteyen bir kadın değildir. Kimlik belgesinde bir cinsiyetin üyesi olduğu yazmasına rağmen tedaviden önce kişi ne erkekdir ne de kadındır, o transeksüeldir. Çünkü beynindeki/bilincindeki cinsiyet ile kimlik belgesindeki cinsiyet arasında uyumsuzluk vardır.

    Sendromun cinsiyetin yeniden belirlenmesi işleminden başka bir yolla tedavisi mümkün değildir. Cinsiyetin yeniden belirlenmesi aşamasına kadar kişi tıbben transeksüel olarak kabul edilirse de işlemden sonra artık o bir transeksüel değil basitçe bir kadın ya da bir erkektir.

    Bir transeksüelin hangi ailenin evladı olarak doğabileceği önceden tahmin edilemez. Siz, çocuğunuzun ya da torununuzun transeksüel olup olmadığını bilemezsiniz. Istırap çekenlerin çoğunluğu, herkes gibi doğduğu cinsiyette yaşamayı ısrarla denerken mutsuz geçen onlarca yılını harcar. Öyleki bu kişiler sorgulandıklarında karşı cinsden olmayı ısrarla red bile edebilirler. Yıllar geçip olgunlaştıkça neyin yanlış olduğunu anlamaya başlarlar ve çok büyük bir cesaretle herşeyi kökten değiştirmeye girişebilirler. Çünkü hiç kimse zamanla transeksüel olmaz, siz kişisel olarak transeksüel olup olmadığınızı bilirsiniz. Eğer değilseniz bundan müteşekkir olursunuz.

    Tedavi edilmediği takdirde transeksüeller başa çıkamadıkları anksiyete ve depresyonlar neticesinde delirebilir hatta intihar edebilir, çünkü hiç kimse bir ömür boyu mevcut kimliğini bastıramaz. Ameliyat öncesi bu kişilerin %80 i kendini öldürmeyi cidden tasarlar, dener veya gerçekten intihar edebilirler. Ameliyat sonrası bu oran toplumdaki intihar oranları seviyesine düşer.

    Transeksüellik önemsenmeyecek bir durum değildir. Genellikle, ailesini, arkadaşlarını, işini, evini, tasarruflarını ve itibarını bu tedavi uğruna yitirebilir. Unutulmamalıdır ki,

    Hiç bir şey onların yaşamlarından daha pahalı değildir.

    Bu kayıplar, toplumun meseleye duyarsızlığının bir sonucudur. Transeksüel doğmuş olmak onların seçimi değildir. Bu onun kendi yarattığı bir sorun değildir.

    Eğer siz cinsiyetinizi ameliyatla değiştirirseniz, bir transeksüelin tedavi öncesi durumuna düşersiniz. Hiç kimse yanlış cinsiyette yaşamaya zorlanamaz, bir gün bile!.

    12 Ocak 2000
    geocities.com/Wellesley/3116/ne.html
     
    • Edis adlı kullanıcının avatarı

      Edis 19:51 on 12 Ağustos 2015 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Bravo gercekten cok dogru seyler yazmissiniz son cumle beni cok etkiledi tebrikler

      Beğen

    • Gereksiz adlı kullanıcının avatarı

      Gereksiz 22:07 on 2 Eylül 2015 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Panseksüel bir kızım.Sevgililerim arasında kızlar ve erkekler oldu.Ve bir transeksüelle şu an konuşuyorum.Sanırım gördüğüm en şeker insanlardan biri.Gerçekten zor bir durum olduğunu onu tanıdığımda çok iyi anladım.Genelde insanlar soruğunda biseksüelim derim.Türkiye’de lgbt olmanın zorluklarını çok ağır biçimde yaşadım ve sanırım yaşamak zorundayım.Bizler de insanız her birey gibi.Yaşamaya ve sevilmeye hakkımız var.Sonuçta bizden tiksinen homofobiklere bir zararımız dokunmuyor.Homofobik insanların sığ düşünceleri yüzünden insanlardan nefret eder oldum.

      Beğen

    • açelya adlı kullanıcının avatarı

      açelya 11:38 on 15 Ocak 2016 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      çok güzel bir açıklama olmuş sizi tebrik ediyorum toplumumuzda homofobik insanlar çok ne yazık ki bende bir lgbti üyesiyim benim de yaşadığım zorluklar oldu keşke bizim gibi insanlar kendilerini gizlemek zorunda kalmadıkları bir ortamda yaşıyor olsaydık

      Beğen

    • Rıdvan adlı kullanıcının avatarı

      Rıdvan 05:15 on 21 Nisan 2016 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Bilgilendirme için teşekkür ederim emeğinize yüreğinize saglık .
      Aslında bu tür konuları üst düzey yöneticileri tarafından ele alınmalı tv lerde abuk subuk yayınlar yerine böyle faydalı bilgiler üzerinde durulmalı ve halk bilinçlendirilmeli

      Beğen

    • Kemal adlı kullanıcının avatarı

      Kemal 22:59 on 9 Haziran 2016 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Birini tanıyorum giyinisi goruntusu resmen erkek gibi yasiyor gogusleri de yok bu kişi butch mudur transseksuel midir ? Kendisi arkadasim ama yanlış anlar diye konuyu acmiyorum

      Beğen

    • behcet adlı kullanıcının avatarı

      behcet 15:21 on 16 Ekim 2016 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Cidden bir erkek transexuelim 18 yasındayım istemediğim halde erkek gibi oluyorum aileme söyleyemiyorum ama çok mutsuzum intihar edebilirim bazen keske kız olsam neden erkek dogdum diyorum

      Beğen

    • Ceyhun Kaya adlı kullanıcının avatarı

      Ceyhun Kaya 23:59 on 3 Ocak 2017 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Arkadaşlar tüm yorumları okudum. Şüphesiz bu konu İslam coğrafyasında yaşayanlar için çok sıkıntılı bir vaziyet. Oysa bir otomobil sıkıntılı çıktığında Fabrikasına dava açıyorsunuz vs. İnançlı olduğunu kabul eden zavallı despotlar madem Tanrı yarattı bu insanların günahı nedir (?) Diyemiyor bunu idrak edemiyor. Hiç kimse sahip olduğu cinsel olgusuna rezervasyonla sahip olmuyor. Bunun içindir ki bu durum da olan insanlar adına fevkalade içli ve anlamak temelinde duygudaşım diye bilirim. Eğer mensubu olduğunuz aile cahil ve lümpen ise hayatınız daha vahim bir evre de demektir. Bu ameliyatlar ortalama bir portföye sahip insanları da kapsasa aslında üstesinden gelinemeyecek bir açmaz da değil…

      Beğen

      • Bahadır E adlı kullanıcının avatarı

        Bahadır E 11:40 on 27 Nisan 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

        Problem olarak görülmesinin nedeni içinde bulunduğun toplumdur,insanları suçlayacağımız yerde tanrıyı suçluyoruz ,hatalı olduğunu düşünüyoruz,çünkü hatalı olduğumuzu düşünüyoruz,Yaptığınız alegori gerçekle örtüşmüyor,çünkü o daha yavan bir suçlama ,Hayat zor,dışlanmış bireyler olarak daha da zor,Bu zorlukları yaşayanlar yaşadıklarınla kalacaklar,önümüzdeki bir 50 yılda bu tartışmaları işiteceğimizi sanmıyorum.

        Beğen

    • Hediye adlı kullanıcının avatarı

      Hediye 11:52 on 21 Mayıs 2017 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Çok güzel aciklamissinizz teşekkürler

      Beğen

    • mert adlı kullanıcının avatarı

      mert 18:00 on 11 Ocak 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      sorarlar neden durgunsun.ne yaşadın da yoruldun,çok genç daha yaşın.insan yaşayamadıklarından da yorulur demezsin.ya neden diye sorarlarsa.bakkala ayrı,komşuna ayrı,işverene ayrı rol yaparsın.ne hazin tiyatrodur dünya.bazen koşmadan da yorulursun.senelerdir tanıdığın bi arkadaşın sorar birgün’sen kimsin?’.anlatamazsın.pencerenin yere mesafesi hayat mücadelesinden kısadır belki.korkak değilsin kaçamazsın.kaldır kafanı.yalnız değilsin.

      Beğen

    • Bahadır adlı kullanıcının avatarı

      Bahadır 05:48 on 18 Mart 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Harika bi yazı. Aydınlandım.

      Beğen

    • Can adlı kullanıcının avatarı

      Can 10:02 on 4 Nisan 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Çok dogru açiklamişsiniz ama çok homoseksualler ve travistileride biliyorum kendini sanki ayni sindromli olarak gostericek

      Beğen

    • Rumuz adlı kullanıcının avatarı

      Rumuz 22:33 on 26 Haziran 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Ben bir transeksüel ile beraber oldum hamile kalır mı cok tedirginim

      Beğen

    • Hatice adlı kullanıcının avatarı

      Hatice 13:40 on 2 Eylül 2018 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Bu zamana kadar hep kulaktan dolma şeyler duymuştum şu an 24 yaşında bunları okumuş ve neyin ne olduğunu yeni öğrenmiş olmaktan utanıyorum ne kadar geç kalmışım fark etmekte.. umarım bunlar daha çok konuşulur ve farkındalığımız artar

      Beğen

    • seyfi adlı kullanıcının avatarı

      seyfi 10:24 on 14 Mart 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      yazıda “Transeksüel doğmuş kişilerde yapılan otopsilerde beynin cinsiyetinin, doğduğundaki cinsiyeti ile aynı olmadığı görülmüştür. (Beynin bir bölümü erkeklerde ve dişilerde farklıdır.)” denilmiş.

      1.Burada söylenmek istenen beynin hayat içerisinde değiştiği midir? Beyin hayat içinde değişebiliyorsa herkes çok rahat bir şekilde kadın ya da erkek olarak beynini evirebilir ve bu şekilde yaşar. doğru mu? cevap bence de yanlış olacak..
      2.peki eğer söylenmek istenen bu değilse nedir?
      3.sorum ise “beynin bir bölümü erkeklerde ve kadınlarda farklıdır” denilmiştir. kendini trans olarak nitelendiren bireyin beyin filmi çekilse ve incelense hangi cinsiyetin beyin yapısı görünecek. örneğin erkek olarak doğmuş ancak kadın hissediyor. bu kişinin beyninin yapısı erkek beyni gibi mi kadın beyni gibi midir?

      Bilgisi olan arkadaşlar aydınlatabilirse sevinirim.

      Beğen

    • Özğür düşünce adlı kullanıcının avatarı

      Özğür düşünce 15:04 on 3 Temmuz 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      Bazı Avrupa ülkelerinde olduğu gibi yaşadığım ülke Avustralya,da eşcinsel evliliği yasal olarak aynı haklardan yararlanıyorlar. Bu eşcinsel evliliği onaylamayıda Avustralya halkına referandum İle soruldu.
      o/o 60 oranda çoğunlukla eşcinsel evliliğe evet denildi. Transeksüel biyolojik görüntülerine karşın beyin cinsiyetleri farklı olması ve bir çok tedavi görerek hormon tedavisi ve cinsiyet deyiştirmeleri sık karşılaşılan bir durumdur.Bence insanlar nasıl
      mutlu oluyorsa öyle yaşamalıdır. Kadın ruhu taşıyan kadını düşünen ve kadın gibi hareket eden killerim erkek gibi yaşanmaları beklenemez.

      Beğen

    • Merve adlı kullanıcının avatarı

      Merve 09:50 on 31 Temmuz 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla

      panseksüel transeksüellere karşı bir fobim zaten yoktu. Ama maalesef hala lezbiyen biseksüel vs gibi farklı yönelimler hala benim için biraz şok edici. Yanlış anlaşılmasın asla onlara karşı farklı bir tutumum olmadı sadece Homofobiklere sana ne diyebilsem de kendi içimde halledemedim maalesef.

      Beğen

  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 15:44 on 12 October 2014 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , , , Transeksüel   

    Trans ya da Transeksüel olarak açılmak 

    Varsaydıklarından farklı bir cinsiyete sahip olduğumu başkalarına nasıl söylerim? Kendimi ne ölçüde açığa vuracağıma nasıl karar veririm? Açılmamda bana ne yardımcı olur?

    Kimisi geleceğini bir kadın olarak sürdüreceğini arkadaşlarıyla emeklilikten sonra paylaşır. Bir başkası ise henüz kreşteyken bir erkek olduğunun bilincindedir ve bunu ifade etmiştir. Bir insanın cinsiyetinin dış görünüşünden belli olduğunun ve yaşam boyu aynı kaldığının kabul gördüğü bir dünyada transeksüel bireyler “açılmak” zorundadır. Ve genellikle büyük bir açılmadan sonra -aile ve arkadaşlara yönelik, okulda ya da iş ortamında- bir çok küçük kendini açıklama anı gelir.

    Transeksüel olduğumdan emin olmak mı zorundayım?

    Kendi cinsel kimliklerine dair bir özel kesinlik trans bireylerden sıkça beklenir. Oysa siz emin olmak ya da kendinizi net bir şekilde konumlandırmak zorunda değilsinizdir. Sizin de tereddüt etmeye, iyice düşünmeye ya da iç güdünüzü dinlemeye, daha sonra tekrar “eski” rolünüze dönmeye veya bambaşka bir role karar vermeye hakkınız vardır.

    Açılıp açılmayacağıma ve nerede açılacağıma nasıl karar veririm?

    Açılıp açılmayacağınıza, ne zaman ve kime açılacağınıza kendi yaşam kaliteniz ve güvenliğiniz için iyi olan neyse ona göre karar vermelisiniz. İnsanların bir çoğu açıldıktan sonra ayrımcılığa uğramaktan ve önemli destekçilerini ya da korunaklı alanlarını kaybetmekten korkar. Bu haklı endişe, gündelik yaşamlarında halihazırda ırkçılıkla, yoksullukla ya da soyutlama ile baş etmek zorunda olan insanlara daha da ağır gelebilir. Bu durumda kendi cinsel kimliğini yalnızca belirli alanlarda özgürce yaşamak da düşünülebilir.

    Diğer yandan bir çok trans birey artık rol yapmak zorunda olmamanın özgürleştirici bir duygu olduğundan bahseder. Açılma, kişinin başkalarıyla ve kendisiyle olan ilişkisini derinleştirmesi ve yeni arkadaşlar bulması anlamına da gelebilir. Buna ek olarak, çoğu zaman açılma konuşmaları korkulduğundan çok daha olumlu geçer.

    Açılmada bana ne yardımcı olur?

    Bir çok insana şunların yardımı olur:

    Otobiyografilerden, röportajlardan ya da benzeri deneyim aktarımlarından diğer insanların kendi açılmalarını nasıl kurguladığına ve deneyimlediğine kulak vermek.

    Forumlarda, öz yardım gruplarında veya dayanışma mercilerinde başkalarıyla paylaşımda bulunmak.

    Cinsel öz belirlenim hakkı konusunda kendiniz bilinçlendirmek.

    Açılma esnasında daha az açıklamaya gerek kalması için, el ilanları veya filmlerle başkalarını rast geldikçe konuya hazırlamak.

    Kendilerine ihtiyaç duydukları kadar zaman tanımak.

    Olumsuz tepkilerle nasıl baş edebilirim?

    Diğer insanlar reddiyeci veya şüpheci bir şekilde transeksüel olarak açılmanıza tepki gösterirse bu elbette acı verici ve adaletsiz bir şeydir -bu durumda bu tür savunma tepkilerinin nedenlerinin sizden değil, aksine karşınızdakinden kaynaklandığını hatırlamak çok daha önemlidir. Zamanınızı size güç veren insanlarla ve uğraşlarla geçirmeyi deneyin.

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 16:24 on 4 October 2014 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , Transeksüel   

    İnsan beyninde cinsiyet farkı ve transseksüellikle ilişkisi 

    Transseksüeller, çocukluk çağlarından başlayarak yanlış cinsiyette doğmuş olduklarına ilişkin güçlü duygulara sahiptirler.Transseksüelliğin mümkün psikojen ve biyolojik sebepleri uzun yıllar tartışma konusu olmuştu [1,2]. Burada, cinsel davranış için temel bölge olan bir beyin alanı [3,4], “stria terminalis”in yatak çekirdeğinin merkezi alt bölümü (BSTc) hacminin erkeklerde kadınlardan daha büyük olduğunu gösterdik. Biyolojik erkek transseksüellerde dişi hacimli BSTc bulundu. BSTc’nin hacmi yetişkinlikteki cinsiyet hormonlarından etkilenmemiştir ve cinsel yönelime de bağlı değildir. ıncelememiz, biyolojik erkek transseksüellerde bir dişi beyin yapısı olduğunu gösteren ve ‘oluşum aşamasındaki beyin ile cinsiyet hormonları arasındaki bir etkileşimin sonucu olarak cinsel kimlik oluşur’ [5,6] hipotezini doğrulayan ilk incelemedir.

    Transseksüellerin hormon seviyeleri, cinsel organları ve genetiği üzerine araştırmalar, onların durumunu açıklayan hiçbir sonuç ortaya koyamamıştır [1,2]. Deney hayvanlarında cinsel organların şeklini doğum öncesinde belirleyen cinsiyet hormonları, cinsel bakımdan ikişekillilik gösteren deney hayvanlarında beynin fonksiyonuna ve yapıya tesir eder [6,7]. Transseksüellerde beynin cinsel farklılaşması hipotezine bu açıdan bakıldığında, gövdenin cinsel farklılaşması gözlenememektedir. Birkaç yıl önce cinsiyete ilişkin çeşitli anatomik farklar ve cinsel yönelim insan hipotalamusunda gözlemlendi (bak [6]), fakat karşı cins özdeşleşmesi (transseksüellik) kavramına ilişkin şimdiye dek herhangi bir “neuroanatomical” araştırma yoktu.

    t1

    şekil 1: şemada (BST) “stria terminalis”in yatak çekirdeğinin iki alt bölümü tarama çizgileri ile belirlenmiştir. BSTc and BSTv: BST’nin merkezi ve karın alt bölümleri; III: üçüncü karıncık; AC: anterior commissure; FX: fornix; IC: internal capsule; LV: yan karıncık; NBM: nucleus basalis of Meynert; OT: optic tract; PVN: paraventricular çekirdek; SDN: cinsel olarak ikişekillilik çekirdeği; SON: supraoptic çekirdek.

    Toplanması 11 yıldan fazla süren 6 biyolojik erkek transseksüelin hipotalamusunu inceledik (T1-T6); Cinsel davranış olarak transseksüeller her iki cinsede yönlenmiş olabilir diyerek cinsel olarak ikişekilli bir beyin yapısı için araştırma yaptık, fakat beyin yapısı cinsel yönelimden etkilenmemişti. Daha önceki gözlemlerimiz paraventricular nucleus (PVN), sexually dimorphic nucleus (SDN) ve suprachiasmatic nucleus (SCN)’un bu kriteri desteklemediği yönündeydi ([6] ve yayınlanmamış bilgi). Cinsel özdeşleşme başkalaşmaları için kabul edilebilir bir hayvan modeli olmadığından, aşağıdaki sebeplerden dolayı incelemek için bir uygun aday olarak (BST) dışarı alındı. Öncelikle, BST’nin kemirgen hayvan cinsel davranışında önemli bir parça rolü oynadığı bilinir [3,4]. BST’de sadece östrojen ve androjen reseptörleri bulunmaz [8,9], aynı zamanda oluşan fare beynininde ana koku merkezidir [10]. Farede BST esas olarak amigdala’dan aldığı yansımalarla preoptic-hypoşalamic region’a kesin girdiler sağlar [11,12]. Deney hayvanlarında hypoşalamus, BST ve amygdala arasındaki karşıt bağlantılar oldukça iyi dökümante edilmiştir [13-15]. Ek olarak, cinsiyet farkları, gelişim aşamasında gonadal steroid’lerden etkilenen kemirgenlerde BST’nin hücre sayısı ve boyutlarıyla tarif edilmiştir [16-18]. Üstelik insanlarda BST’nin kısmi kuyruk parçası (BNST-dspm), erkeklerde kadınlardan 2.5 kere daha büyük olarak rapor edilmiştir [19].

    şekil 1 de BST’nin yeri gösterilmiştir. BST’nin merkezi parçası(BSTc) onun somatostatin hücreleri ve vasoactive intestinal polypeptide (VIP) canlandırması ile karakterize edilmiştir [20]. VIP canlandırması bazında BSTc’nin hacmini ölçtük.

    t2

    (şekil. 2).
    A: Heteroseksüel Erkek B: Heteroseksüel Kadın
    Eşcinsel Erkek D: Biyolojik erkek Transseksüel

    şekil 2: BSTc’ ler vasoactive intestinal polypeptide (VIP) ile görünür duruma getirilmiştir. A: heteroseksüel erkek; B: heteroseksüel kadın; C: homoseksüel erkek; D: biyolojik erkek transseksüel. Bar = 0.5 mm. LV: yan karıncık. Not: A ve B resimlerinde BST iki parça olarak görünmektedir. küçük olan (BSTm) orta altbölüm ve büyük olanı (BSTc) merkezi altbölüm

    Heteroseksüel erkeklerde BSTc hacmi (2.49 ± 0.16 mm3), heteroseksüel kadındaki BSTc hacminden (1.73 ± 0.13 mm3) %44 daha büyüktü. (P < 0.005) (şekil 3). Heteroseksüel ve homoseksüel erkeklerin BSTc hacimleri arasında istatistiksel olarak belirgin bir fark bulunmadı (2.81 ± 0.20 mm3) (P = 0.26). BSTc homoseksüel erkeklerde heteroseksüel kadınlardan %62 daha büyüktü (P < 0.005). BSTc hacimlerine AIDS etkisi görülmedi: ıki heteroseksüel AIDS’li kadın ve üç heteroseksüel AIDS’li erkekte BSTc hacmi kendi referans grupları içinde kaldı (Fig. 3). Biyolojik erkek transseksüellerde BSTc hacmi daha küçük bulundu (1.30 ± 0.23 mm3) (Fig. 3). Bu hacim, heteroseksüel erkeklerdekinin %52 si (P < 0.005), homoseksüel erkeklerdekinin ise %46 sı (P < 0.005) kadardı. Transseksüellerdeki BSTc hacmi dişi gruptakinden daha küçük olmasına rağmen bu fark istatistiksel olarak belirli bir fark değildi (P = 0.13). BSTc hacmi, incelenen referans gruplarının hiçbirinde yaşa bağlı değildi (P>0.15), averaj olarak heteroseksüel ve homoseksüel erkeklerden 10-13 yıl daha fazla yaşamış olan transeksüellerdeki küçük BSTc hacmi de bunu gösteriyor.

    Farelerdeki araştırmalar göstermiştir ki, BST gonadotrophin bırakılmasının düzenlenmesinde ve erkeksi cinsel davranışta önemli bir rol oynar [3,4,21]. ınsan cinsel davranışı üzerinde BST’nin böyle bir rolü olduğuna dair doğrudan bir kanıt yoktur. Gelişim sırasında ve yetişkinlikte cinsiyet hormonlarının beyin üstündeki etkilerinden dolayı fare beyninde nörokimyasal cinsiyet farkları olabilirliği öne sürülmüştür [22,23]. ınsanlar hakkındaki bilgilerimiz, yetişkinlikteki cinsiyet hormonu seviyelerindeki çeşitlilikten BSTc hacminin etkilenmediğini gösteriyor. Çok yüksek testesteron ve androstenedione kan seviyelerine sebep olan bir adrenal cortex tümörüne 1 yıl kadar dayanabilmiş ve 46 yaşında ölmüş bir kadının BSTc hacmi diğer kadınların dağılım bölgesi içindeydi (şekil 3: S1). Bundan başka, 70 yıldan fazla yaşamış iki (menopoza girmiş) kadın tamamen normal dişi BSTc gösterdi (şekil 3: M1, M2). Transseksüellerin tümünün öströjenlerle tedavi edilmelerinden sebeple, kanlarındaki yüksek östrojen seviyelerinden dolayı BSTc hacminin düşmesi mümkün olmuş olabilirdi. Bu olguya karşı kanıt olarak her ikiside küçük dişi benzeri BSTc’ ye sahip T2 ve T3 transseksüelleri gösterilebilir (şekil 3): Prolaktin seviyesi çok yükseldiğinden T2, ölümünden 15 ay önce hormon kullanmayı bırakmıştı. T3 ölümünden 3 ay önce tespit edilen sarcoma’dan dolayı hormon tedavisini durdurmuştu. Üstüne üstlük çok yüksek östrojen kan seviyeleri indükleyen feminize olmuş bir adrenal tümöründen muzdarip 31 yaşında ölen bir erkeğin buna rağmen BSTc’si çok büyüktü (şekil 3: S2).

    t3

    şekil 3: M: Heteroseksüel erkekler, HM: Homoseksüel erkekler, F: Heteroseksüel dişiler, TS: Transseksüeller. Altı transseksüel T1 den T6 ya numaralandı. Cinsiyet hormon seviyeleri normalin üstünde olanlar S1 den S4 e numaralandı. M1 and M2: menapozdaki kadınlar.

    Bizim sonuçlarımız, transseksüel grupta BSTc’nin dişi hacimli oluşunun, androjen bulunmayışından dolayı mı olduğunu da açıklamalıydı: T4 dışında hepsinin testisleri alınmıştı. Bunun üstüne prostat kanserinden dolayı ölümlerinden 1 ve 3 ay önce testisleri alınmış iki erkeği inceledik (S4 ve S3, söylendiği sırasıyla) ve bulduk ki, onların BSTc hacimleri normal erkek BSTc bölgesinin üst ucundaydı. Testisleri alınmamış tek transseksüelin (T4) BSTc hacmi ise transseksüel skorlarının ortasındaydı. (şekil 3). Transseksüellerin beşi yalnız testisleri alınmakla kalmamış, onların tümü antiandrogen cyproterone acetate (CPA) kullanmıştı. BSTc üzerinde bir CPA etkisi benzerliği görülmedi, çünkü T6 son 10 yılında ve T3 ölümünden önceki 2 yıllık sürede CPA almamıştı ve her ikiside özellikle bir dişi hacimli BSTc’ye sahipti.

    Özet olarak,gözlemlerimiz yetişkin cinsiyet hormon seviyelerindeki farklarla biyolojik erkek transseksüellerin küçük hacimli BSTc’lerinin açıklanmış olamayacağı, fakat cinsiyet hormonlarının bir düzenleme hareketi neticesinde gelişim sırasında tesis edildiği fikrini doğuyor, yeni doğmuş erkek farelerde gonadectomy ve dişi farelerde androgenization’un BST’nin nöron sayısında cidden belirgin değişiklikler indüklemesi ve cinsel iki şekilliği bastırmış olması bu fikri desteklemektedir [17,18].

    Hayvanlardan sağlanan bilgilerle birlikte dikkate alındığında incelememiz, “cinsel özdeşleşme başkalaşımları oluşum aşamasındaki beyin ile cinsiyet hormonları arasındaki bir etkileşimin sonucu olarak gelişebilir” hipotezini destekler [5,6]. Genetik faktörlerin doğrudan etkisi hayvan deneyleri temelinde dikkate alınmış olacaktır [24].

    Transseksüellerin cinsel yönelimleri ile BSTc hacimleri arasında onlar erkek yönelimli (T1, T6), dişi yönelimli (T2, T3, T5) ya da her ikisi (T4) olsa da olmasa da bir ilişki bulamadık. Bundan başka, heteroseksüel ve homoseksüel erkeklerin BSTc hacimleri, cinsel yönelim BSTc hacmini düşürür fikrini güçlendiren bir fark değildi. Ek olarak, erken geçiş yapan (T2, T5, T6) ve geç geçiş yapan (T1, T3) transseksüeller arasında BSTc hacimleri bakımından fark yoktu. ılginç olanı, transseksüellerdeki çok küçük BSTc hacmi çok yerel bir beyin farkı olarak görünür. Diğer üç hypoşalamic nuclei’nin (PVN, SDN, SCN) aynı kişilerde benzer değişiklikler gösterdiğini gözlemleyemedik (unpublished data). Bu nuclei’lerin tüm gelişimlerini aynı zamanda yapmamasından ya da cinsiyet hormon reseptorlerinin bulunmasına veya aromatase’ına bağlı olarak BST ve bu nuclei’ler arasında bir farktan dolayı bu böyle olabilir. Biz şimdi cinsel yönelim ve cinsiyetle beyin ilişkisini, çeşitli hipoşalamic nuclei’de cinsiyet hormon reseptorlerinin dağılımı ve aromatase aktivitesi bakımından inceliyoruz.

    MEşODS. (Bu bölümde BSTc hacminin nasıl ölçüldüğü anlatılıyor. Çok fazla teknik bilgi gerektirdiğinden Türkçe’ye çevrilmedi. Bu teknik bilgiye ilgi duyanlar zaten anlar.) Brains of 42 subjects matched for age, postmortem time and duration of formalin fixation were investigated. şe autopsy was performed following şe required permission. For immunocytochemical staining of VIP, şe paraffin sections were hydrated and rinsed in TBS (Tris-buffered-saline: 0.05 M tris, 0.9% NaCl, pH 7.6). şe sections were incubated wiş 200 µl anti-VIP (Viper, 18/9/86) 1:1000 in 0.5% triton in TBS overnight at 4° C. şe immunocytochemical and morphometric procedures were performed as described extensively elsewhere [25-27]. In brief, serial 6 m m sections of şe BSTc were studied by means of a digitizer (Calcomp 2000) connected to a HP-UX 9.0, using a Zeiss microscope equipped wiş a 2.5x objective and wiş 10x (PLAN) oculars. Staining was performed on every 50ş section wiş anti-VIP. şe rostral and caudal borders of şe BSTc were assessed by staining every 10ş section in şe area. şe volume of şe BSTc was determined by integrating all şe area measurements of şe BSTc sections şat were innervated by VIP fibres. In a pilot study, şe size of şe BSTc was measured on boş sides in eight subjects (five females and şree males) and no left-right asymmetries were observed: şe left BSTc (1.71±0.16 mm3) was comparable in size to şat of şe right BSTc (1.83±0.30 mm3) (P=0.79). No asymmetry was observed in şe BNST-dspm eişer [19]. şe rest of our study was şerefore performed on one side of şe brain only. Brain weight of şe male transsexuals (1385±75 g) was not different from şat of şe reference males (1453±25 g) (P=0.61) or şat of şe females (1256±35 g) (P=0.23). şe cause of deaş of şe six transsexuals was suicide (T1), cardiovascular disease (T2,T6), sarcoma (T3), AIDS, pneumonia, pericarditis (T4) and hepatitic failure (T5). Sexual orientation of şe subjects of şe reference group (12 men and 11 women) was generally not known, but presumably most of şem were heterosexual. Sexual orientation of nine homosexuals was registered in şe clinical records [28]. Differences among şe groups were tested two-tailed using şe Mann-Whitney U test. A 5% level of significance was used in all statistical tests.

    Acknowledgements

    We şank Mr. B. Fisser, Mr. H. Stoffels, Mr. G. van der Meulen, and Ms. T. Eikelboom and Ms. W.T.P. Verweij for şeir help, and Drs. R.M. Buijs, M.A. Corner, E. Fliers, A. Walter and F.W. van Leeuwen for şeir comments. Brain material was provided by şe Neşerlands Brain Bank (coordinator Dr. R. Ravid). şis study was supported by NWO.

    References

    Money, J. and Gaskin, Int. J. Psychiatry, 9 (1970/1971) 249.
    Gooren, L.J.G., Psychoneuroencrinology, 15 (1990) 3-14.
    Kawakami, M. and Kimura, F., Endocrinol. Jap., 21 (1974) 125-130.
    Emery, D.E. and Sachs, B.D., Physiol. Behav., 17 (1976) 803-806.
    Editorials Lancet, 338 (1991) 603-604.
    Swaab, D.F. and Hofman, M.A., TINS, 18 (1995) 264-270.
    Money, J., Schwartz, M. and Lewis, V.G., Psychoneuroendocrinology, 9 (1984) 405- 414.
    Sheridan, P.J., Endocrinology, 104 (1979) 130-136.
    Commins, D. and Yahr, D., J. Comp. Neurol., 231 (1985) 473-489.
    Jakab, R.L., Horvaş, T.L., Leranş, C., Harada, N. and Naftolin, F.J., Steroid Biochem. Molec. Biol., 44 (1993) 481-498.
    Eiden, E.L., Hökfelt, T, Brownstein, M.J. and Palkovits, M., Neuroscience, 15 (1985) 999-1013.
    De Olmos, J.S. In: Paxinos, G. (Ed.), şe Human Nervous System, Academic Press, San Diego, 1990, pp. 597-710.
    Woodhams, P.L., Roberts, G.W., Polak, J.M. and Crow, T.J., Neuroscience, 8 (1983) 677-703.
    Simerly, R.B., TINS, 13 (1990) 104-110.
    Arluison, M., et al., Brain Res. Bull., 34 (1994) 319-337.
    Bleier, R., Byne, W. and Siggelkow, I., J. Comp. Neurol., 212 (1982) 118-130.
    Del Abril, A., Segovia, S. and Guillamón, A., Dev. Brain Res., 32 (1987) 295-300.
    Guillamón, A., Segovia, S. and Del Abril, A., Dev. Brain Res., 44 (1988) 281-290.
    Allen, L.A. and Gorski, R.A., J. Comp. Neurol., 302 (1990) 697-706.
    Walter, A., Mai, J.K., Lanta, L. and Görcs, T.J., Chem. Neuroanat., 4 (1991) 281-298.
    Claro, F., Segovia, S., Guilamón, A. and Del Abril, A., Brain Res. Bull., 36 (1995) 1-10.
    Simerly, R.B. and Swanson, L.W., Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A., 84 (1987) 2087- 2091.
    De Vries, G.J., J. Neuroendocrinol., 20 (1990) 1-13.
    Pilgrim, Ch. and Reisert, I., Horm. metab. Res., 24 (1992) 353-359.
    Swaab, D.F., Zhou, J.N., Ehlhart, T. and Hofman, M.A., Brain Res., 79 (1994) 249- 259.
    Zhou, J.N., Hofman, M.A. and Swaab, D.F., Neurobiol. Aging (1995) in press.
    Zhou, J.N., Hofman, M.A. and Swaab, D.F., Brain Res. 672
    Swaab D.F. and Hofman M.A., Brain Res., 537 (1990) 141-148.

    Correspondence and requests for materials to:

    J.-N. Zhou, M.A. Hofman and D.F. Swaab
    Graduate School Neurosciences Amsterdam
    Neşerlands Institute for Brain Research
    Meibergdreef 33
    1105 AZ Amsterdam ZO
    şe Neşerlands

    L.J.G. Gooren
    Department of Endocrinology
    Free University Hospital
    1007 MB Amsterdam
    şe Neşerlands
    Email: lgooren@inter.nl.net

     

    Araştırma J.-N. Zhou, M.A. Hofman, L.J. Gooren ve D.F. Swaab tarafından yapıldı. (1997)
    Alıntı: Bu inceleme http://www.symposion.com/ijt/ijtc0106.htm adresinde ıngilizce yayınlanmıştır.
    Burada Türkçe çevirisini okuyacaksınız. Bazı teknik terimler çevirilememiştir.
    geocities.com/Wellesley/3116/brain.html
    Not: Geocities 2009’da kapandı

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 19:59 on 24 September 2014 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: Efe Bal, , Transeksüel, Uslu Kız   

    Efe Bal yeni klibi “Uslu Kız” için kamera karşısına geçti 

    İtalya’da yaşayan, dünyaca ünlü Türk transseksüel Efe Bal, yeni klibi için kamera karşısına geçti.
    Efe Bal “Uslu Kız” adlı klibi http://www.usluefe.com/ üzerinden
    “merhaba…USLU KIZ EFE BAL ‘in sitesine hos geldiniz…Uzun yillardan beri seks isciligi yapan Efe Bal bir gun tövbe edip yeni bir hayata baslamak ister…ve bir sarki yazar …uslu kız…umarim hosunuza gidecek…sevglierimlen,
    efe” notuyla sevenleriyle paylaştı.

    işte o klip

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 16:51 on 29 July 2014 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , Transeksüel   

    Mahkeme: Trans birey sizi nasıl rahatsız etti? 

    T.T. adlı seks işçisine “rahatsız etme” suçundan kesilen para cezaları bozulunca, İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açıldı.
    Ankara ’da yaşayan T.T. adlı seks işçisine “rahatsız etme” suçundan ötürü birer gün arayla Kabahatlar Kanunu’na göre kesilen para cezası, yargı tarafından iptal edildi. İki ayrı mahkeme, “rahatsız etme eyleminin tutanak kapsamında belirtilen eylemle örtüşmediği, olayın gerçekleştiğinin sabit olmadığı, rahatsız etmek eyleminin ne olduğu konusunda bir açıklık bulunmadığı ve soyut tespite dayalı para cezası verilemeyeceği” için kararı bozdu. T.T.’nin avukatı Ahmet Toköz, iki cezanın da iptal edilmesi üzerine İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. Avukat Toköz, dilekçesinde, polislerin trans bireyleri cinsel kimliklerinden ötürü sistematik olarak cezalandırdıklarını savundu.

    ‘RAHATSIZ ETMEK NE DEMEK?’

    Ankara’da seks işçisi olarak çalışan T.T. adlı trans bireye geçen 24 ve 25 Nisan tarihinde polis tarafından iki ayrı para cezası kesildi. Polis, T.T. hakkında Kabahatlar Kanunu’nun 37. maddesine göre “rahatsız etme” suçundan işlem yaptı. T.T.’nin avukatı Ahmet Toköz, karara itiraz etti. Ankara 6. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Recep Kınalı, 91 TL’lik para cezasının “mahallede oturduğu belirtilen meçhul kişilerin telefonla ihbar etmesi” üzerine verildiğini kaydederek, “rahatsız etme eyleminin tutanak kapsamında belirtilen eylemle örtüşmediği gibi, olayın gerçekleştiğinin de sabit olmadığı” gerekçesiyle 1 Temmuz’da kararı iptal etti.
    T.T.’nin 25 Nisan’da aldığı ikinci para cezası da, Ankara 4. Sulh Ceza Mahkemesi Hakimi Zeka Kayalı’ndan döndü. Hakim Kayalı, 30 Mayıs’ta verdiği kararında, “rahatsız etmek eyleminin ne olduğu konusunda herhangi bir açıklık bulunmadığı ve soyut tespite dayalı para cezası verilemeyeceği” için bu cezayı iptal etti.

    ‘SİSTEMATİK SALDIRI’
    İki cezanın iptal edilmesi üzerine Avukat Ahmet Toköz, İçişleri Bakanlığı aleyhine tazminat davası açtı. Toköz’ün dilekçesinde; polislerin birçok kez yaşanıldığı üzere T.T.’ye cinsel kimliğinin suç olduğu kabulüyle hareket ederek, ceza verdiğini, adeta cinsel kimliğin cezalandırıldığını ve müvekkiline ayrımcılık uygulandığını savundu. Bu ceza uygulandıktan sonra T.T.’nin gözaltına alındığını kaydeden Toköz, “Polis müvekkili haksız olarak durdurmakla kalmamış idari yaptırım kararını uygulamak için polis merkezine götürmüş ve haksız gözaltı işlemi uygulayarak özgürlüğünü de kısıtlamışlardır” dedi. Çankaya Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polislerin sık sık trans bireylere karşı fuhuş yaptıkları iddiasıyla ceza kestiğini hatırlatan Toköz, “kimsenin fuhuş yapma eyleminden ötürü cezalandırılamayacağını” kaydetti. Bu uygulamanın Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne göre özgürlük ve güvenlik hakkı, adil yargılanma hakkı ve ayrımcılık yasağının ihlali anlamına geldiğini vurgulayan Toköz, “Bu memurlar eylemlerini bir çok kere tekrarlamıştır. Ülkede özgür bir birey olarak yaşama hakkına sahip olan müvekkil, cinsiyet kimliği, cinsel yönelimi ve cinsiyet ifadesi nedeniyle özgürlüğünün kısıtlandığını ve güvenliğinin kamu gücünü kullananlar tarafından tehlikede olduğunu düşünür ve çözüm üretemez hale gelmiştir” dedi.

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 12:23 on 11 July 2013 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , , Transeksüel   

    Türkiye’de Trans Kadın Olmak 

    Türkiye de transeksüel olmak; transeksüel olmak hayat boyu üzerinde bir yük taşımak demektir. Ülkemizde maalesef ki transeksüellerin durumu oldukça kötü. toplum bilgili değil. aileler bilgili değil. Toplumumuza travesti ve transeksüeller sadece olay olduğunda gösteriliyor. Haberlerde bağıran çağıran travestiler gösteriliyor. Hem de aşağılayıcı bir şekilde. (‘adamlar yine sahnede..!’)

    Bu toplum bu haberleri izleyince travesti ve transeksüellerin bundan ibaret olduğunu anlıyorlar. Tu kaka uzaylı yaratık gibi görmeye başlıyor toplum…

    Maalesef günümüzde, evine kapanan travesti ve transeksüel oldukça fazla. Dışarı çıkmaya korkar olmuşlar. taciz korkusu hakaret korkusu şiddet korkusu… akşam On dan sonra seks işçiliği yapsın yapmasın. travesti ve transeksüel gören memurlar sorgusuz sualsiz ekip arabasına aldıkları o dönemler…. ”ben seks işçisi değilim” desende nafile. Karakola alınıp yok yere para cezası kesiliyor. Üstelik bakkala gitmek için evden çıkan, seks işçisi olmayan bir transeksüel yaşıyor bunu. Ve bu cezayı nasıl ödeyeceklerini bile sormuyorlar. ”Seks işçisi isen çalış öde..!” deniliyor. Bu cezayı keserek; bu insanları bir kez daha seks işçiliğine ittiklerinin farkındalar mı bilinmez… Normal iş verilmediği gibi, para cezası ödemesi için medet umuyorlar.

    transeksüel bireyler, genç yaşta cinayete kurban gidiyorlar. kendi abisi bile sırf transeksüel olduğu için kardeşini öldürüyor. Ne var namusmuş.! Ailesi reddediyor. transeksüeller yalnız yaşamaya mahkum ediliyorlar. Sevgiden yoksun aileden yoksun. Seks işçiliği dışında başka bir şans tanınmıyor bu insanlara. Neden çünkü transeksüeller! Ötekiler! Kiralık ev tutmak istediğinde bile, yüksek miktarda kira isteniyor. ”transeksüelsin sen mecbursun o evi tutmaya, başka şansın yok…”

    Bu durum gerçekten derinden kanayan bir yara, ülkemiz için. Halbuki bir çok şey yapılabilir. Aileler ve toplum bilgilendirilse durumlar daha da düzelebilir. Ama maalesef hiç bir yüksek makamda ilgili kimse yok.. Kimse transeksüel ve eşcinsel bireylerin sesini serzenişlerini duymak istemiyor yada duymazdan geliyor….

    Toplumda, sokakta bir transeksüel gördüklerinde, alaycı bakışlarla tacizlerle küfürlerle aç gözlü bakışlarla karşılanıyorlar. Benim ailemde yok, transeksüel olamazda diye bir kurama takılmış insanlar. Peki transeksüellerin annesi babası ailesi yok mu? Ailede transeksüel olması, bu o ailenin namussuz olduğu anlamına mı geliyor?

    İnsanlara, topluma, ailelere, travestinin transeksüelin onların ailesi içinden de çıkabileceği anlatılmalıdır. bunun bir tercih olmadığı, özenti olmadığı, transeksüellerin bu durumda, suçlarının olmadığı insanlara anlatılmalıdır… Doğarken hangi insana kadın mı? erkek mi? transeksüel mi? doğmak istersin diye sorulmadığı insanlara anlatılmalıdır. çok geç kalınsa da!…

    Ülkemizde milyonlarca, Eşcinsel, Travesti, transeksüel, Lezbiyen var….

    Travesti ve transeksüel cinayetlerinde hemen üstü körü bir haber yapılıyor o kadar. Ama heteroseksüel bireyler cinayete kurban gittiğinde günlerce programlar yapılıyor, (burada tabi ki hiç bir insan cinayete kurban gitmeyi hak etmez heteroseksüel olsa bile, (yanlış anlaşılmasın) Aynı haklara eşcinsellerde sahip olmalı.onlar içinde günlerce yapılan programlar olmalı….

    Kim bilebilir ki? bir gün kardeşinin, ablasının, abisinin, çocuğunun, eşcinsel olmayacağını kim bilebilir?

    Umarım bir gün travestiler de transeksüeller de insanca yaşayabilirler ülkemizde.

    yazan:  trans azranil.  07/2013

    transseksuel.net

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 19:49 on 9 March 2001 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , , , Transeksüel, ,   

    Transseksüellik 

    Günümüzde bilinen içsalgı bezlerini inceleme teknikleriyle, transeksüel hastalarda ve normal denetim gruplarında cinsel hormonlar arasında bir fark saptamak olanaksızdır. Bununla birlikte, transseksüel hastalar, beyindeki hipotalamustan salgılanan hormonların hipofiz ve gonad hormanlarıyla tepkileşmesi ve etkileşme biçimi bakımından belki de atipiktirler. Bu dogruysa; transseksüelligin doğum öncesi ve erken bebeklik dönemlerinden kaynaklanıyor olması, en güçlü olasılıktır. Birbirini izleyen çeşitli etkenlerin transseksüelliği etkilediği, gerçeğe en yakın açıklama gibi görünmekle birlikte, transseksüellikte kalıtımsal bir öğenin söz konusu olduğuna ilişkin hiçbir geçerli varsayım yoktur.

    Transseksüellerin gelişme öyküleri farklıdır. Bu tip; kadınsı erkeklerden, başka bir tipse erkeksi kadınlardan oluşmaktadır. Bu kişilerin geçmişinde, çok erken yaşlardan başlayarak, aynı cinsten eşleri kapsayan etkin bir erotik (deneyim değilse de) imgelem öyküsü vardır. İkinci tipi, çocuklukta ve yeniyetmelikte cinsiyetine aykırı hiçbir belirti göstermemiş olsa bile, gizliden gizliye her zaman cinsiyet değişikliğini takıntı haline getirmiş kişiler oluşturur; ergenlik döneminde bu kişiler, erotik olarak eylemsizdir. Orta yaşa kadar transseksüellik (karşı cinsin kılığına girme) eğilimi gösterdikten sonra, herhangi bir bunalım etkisiyle transseksüelliğin apansızın ortaya çıktığı kişiler de üçüncü bir tip oluşturur.

    Transseksüellik, kişinin doğumdaki cinsiyetinden şiddetli hoşnutsuzluk duyduğu nispeten ender durumlarda bir rehabilitasyon yöntemidir. Cerrahi yollara başvurulmadan önce, cinsiyet değişikliğinin başarı olasılığını değerlendirmenin yollarından biri, bir süre karşı cinsin üyesi olarak yaşamak, çalışmaktır. Çünkü, hormon müdahalesinden geri dönülebilirse de, cerrahi müdahalenin geri dönüşü yoktur. Bu nedenle, cinsiyet değişikliğinin bütün ruhsal ve toplumsal sonuçları ameliyattan çok önce kavranırsa, hata olasılığı aşağı yukarı bütünüyle ortadan kalkar.

    Özlem Özge YÜREKLİ
    geocities.com/ozlemce_us/
    kadinlar.com – 09 Mart 2001

     
c
Compose new post
j
Next post/Next comment
k
Previous post/Previous comment
r
Cevapla
e
Düzenle
o
Show/Hide comments
t
En üste git
l
Go to login
h
Show/Hide help
shift + esc
Vazgeç
WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın