Tagged: Nefret Söylemleri Toggle Comment Threads | Tuş takımı kısayolları

  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 01:04 on 26 October 2019 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , Nefret Söylemi, Nefret Söylemleri, , , ,   

    Sosyal Medyada Transfobi 

    Uluslararası sivil toplum kuruluşu “Ditch the Label”, “sosyal medyada transfobi” konulu araştırmasının sonucunu yayınladı.

    habernediyor.com’un BBC’den aktardığı habere göre, merkezi İngiltere’de bulunan; uluslararası sivil toplum kuruluşu “Ditch the Label’in” analitik partneri “Brandwatch’un”, “internet platformlarında trans bireylere karşı tutum” araştırması; trans bireylerin, çevrimiçi platformlarda, “sözlü aşağılanmaya ve cinsiyetçi söylem zorbalığına uğradığını” gösteriyor.

    10 milyon sosyal medya paylaşımı incelendi

    Ditch the Label’in partneri Brandwatch, “trans bireylerin kimliğine karşı çevrimiçi ortamlarda kullanılan cinsiyetçi dil” araştırmasını 3,5 yıldır yaptığını bildirdi. Çoğunlukla ABD ve İngiltere’nin örneklem alındığı araştırmada, yaklaşık 10 milyon sosyal medya platformu paylaşımı incelendi.

    Brandwatch’un araştırması, 10 milyon sosyal medya platform paylaşımlarının 1,5 milyonunun “trans bireylere karşı ‘anti-trans’ söylemler içerdiğini ortaya koydu.

    Araştırmalar; transfobik söylemler arasında en sık kullanılan tabir, Türkçe argosunda karşılığı; “travesti”, “dönme” gibi kelimeler olan “tranny” ve “shemale” olduğunu gösterdi.

    En çok “tranny (travesti)” kelimesi kullanılıyor

    Transfobik hakaret olarak sınıflandırılan kelime, “tranny (travesti)” kelimesi 2015 ile 2019 arasında 1 milyon 200 bin defa , “shemale (travesti)” kelimesinin ise 150 bin defa kullanıldığını gösteriyor.

    “Yanlış atanmış cinsiyet” kelimesi üçüncü sık rastlanan kelime

    Araştırma, “tranny” ve “shemale” kelimelerden sonra en çok kullanılan kelimenin “yanlış atanmış cinsiyet” manasına gelen “misgendered” kelimesinin de sıklıkla kullanıldığını gösteriyor. “Misgendered” burada, trans bireylerin biyolojik olarak “hasta” olduğunu vurgulayan sosyal medya paylaşımlarında kullanılıyor.

    “Transfobik” söylemler, ABD sosyal medya platformları kullanıcılarında üçüncü sırada

    Araştırmanın ABD kanadı ele alındığında, ayrımcı dil yüzde 34’le en çok “ırkçı” söylemlerde kullanılıyor. Irkçı söylemleri ise “siyasî” hakaret içeren söylemler, yüzde 33’le takip ediyor. Transfobik söylemler ise yüzde 27 ile üçüncü sırayı alıyor.

    “Ditch the Label’in” yöneticisi ve LGBTİ+ aktivisti olan Liam Hackett, “Trans bireyler; çevrimiçi sosyal medya platformlarında her geçen gün hedef gösteriliyor ve taciz ediliyor.” dedi.

    Çocuk kitabı yazdığım için “pedofili” ile suçlanıyorum

    Sosyal medyada kimliğinden dolayı sürekli hakarete uğradığını belirten çocuk kitapları yazarı 22 yaşındaki trans erkek Jay Hulme, “Binlerce insan, sosyal medya üzerinden sürekli nefret söylemi içeren mesajlar gönderiyor. Cinsiyetçi, tacizci insanlar sosyal medya platformlarından arayıp, nefretlerini dile getiriyorlar. Bunlara arasında beni en çok rahatsız eden şey ise; çocuk kitabı yazdığım ve trans erkek olduğum için “pedofili” ile suçlanmak oluyor.” dedi.

    5 bin ayrı sosyal medya hesabından transfobik hakaret mesajları alıyor

    “Sosyal medya şirketlerinin ‘hakaret söylemleri’ konusunda daha çok önlem alması gerekiyor. Transfobi ile ilgili bilgi yetersiz transfobi duvarlarını yıkmakta, trans bireyler oldukça zorlanıyor. Nerdeyse 5 bin ayrı sosyal medya hesabından cinsiyetçi hakarete uğruyorum” dedi.

    Ditch the Label kimdir?

    2012 yılında İngiltere’de kurulan; “Etiketlerin üstesinden gel” manasına gelen “Ditch the Label” adlı organizasyon, akran zorbalığına karşı oluşturuldu. Kuruluş kendisini, “eşitliği teşvik etmeye adanmış, zorbalık ve önyargıdan olumsuz etkilenmiş gençlerin problemlerinin üstesinden gelmek üzere kurulmuş uluslararası sivil toplum kuruluşu (STK)” olarak tanımlanıyor.

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 14:08 on 10 October 2013 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: Ayrımcılık, Önyargı, Nefet Söylemi, Nefret, Nefret Söylemleri,   

    Eşcinsellere karşı olan önyargı ve ayrımcılık 

    Eşcinsellere karşı olan önyargı ve ayrımcılık ne derecede yüksektir?
    Eşcinsellere yönelik önyargı ve nefreti ifade eden kavrama “homofobi” denilmektedir. Bir tür kaygı ve korku ifadesi olan homofobi, dünyanın her yerinde eşcinsellere karşı olan olumsuz tutumlar hatta şiddete neden olabilmektedir. Örneğin İngiltere’de her üç eşcinsel kişiden 2’si sözel veya fiziksel şiddete maruz kalmaktadır. Brezilya’da 1997 ve 2007 yılları arasında, 2509 erkek, eşcinsellikleri yüzünden öldürülmüştür. Lezbiyen, gey ve biseksüel gençlerin intihar etme olasılıkları heteroseksüel gençlere kıyasla 4 kat daha fazladır.
    Eşcinsellere karşı olan önyargı ve ayrımcılığı yenmenin yolu nedir?
    Eşcinsellere karşı olumlu düşüncelere sahip kişiler, en az bir eşcinsel bireyi yakından tanıdıklarını belirtmektedirler. Bu sebeple psikologlar, eşcinsel gruba yönelik olumsuz tutumun sebebinin, eşcinsellerle yaşanmış herhangi bir olumsuz olaydan ötürü değil, kalıp yargılar ve önyargılar yüzünden oluştuğuna inanmaktadırlar. Eşcinsellere yönelik önyargı ve ayrımcılığın sona ermesi için, bireylerin bu konuya olan farkındalıklarını artırmaları, konu hakkında bilinçlenmeleri ve çevrelerindeki diğer kişileri de doğru şekilde bilgilendirmeleri gerekmektedir.
    Cinsiyet bir bireyin kadın veya erkek olması anlamına gelir. 
    Cinsiyetiki ana başlık altında toplanabilir:
    1- Biyolojik Cinsiyet; bir insanın penis, testisler, vajina, rahim ve benzeri biyolojik özellikleriyle tanımlanır. Bunlar anatomik bakımdan bir kişiyi kadın ya da erkek olarak tanımlayan özelliklerdir.
    2- Toplumsal Cinsiyet; belli bir zaman döneminde, belli bir kültüre has “erkeksi” (ör. maço) ya da “kadınsı” (ör. kırılgan) kabul edilen davranış özellikleri ve cinsiyete dayalı rolleri (kadın “anne” rolünde, erkek ise “ekmek parası getiren” rolde) kasteder. Bu özellikler, saç şekli ve giyim tarzından, insanların konuşma ya da duygularını ifade etme tarzlarına kadar uzanabilir.
    Cinsel yönelim; belli bir cinsiyetteki bireye karşı süregelen duygusal, romantik ve cinsel çekimi ifade eder. Üç çeşit cinsel yönelim şekli vardır:
    • Heteroseksüellik: Kişinin karşı cinsiyetten birine yönelmesi.
    • Eşcinsellik (homoseksüellik): Kişinin kendi cinsiyetinden birine yönelmesi.
    • Biseksüellik: Kişinin her iki cinsiyete de yönelmesi
    Eşcinsellik ile İlgili Merak Edilen Sorular
    Cinsel yönelim bir seçim midir?
    Cinsel yönelim birçok insanda, ergenliğin ilk dönemlerinde, kişi henüz cinselliği yaşamamışken, ortaya çıkar. Bazı insanlar uzun süre eşcinselliklerini heteroseksüelliğe dönüştürme mücadelesinde bulunmakta, fakat başarılı olamamaktadırlar. Cinsel yönelim, karşılaşılan önyargıya, aşağılanmaya, aile-dost tarafından reddedilme kaygısı ve korkusuna rağmen inkar edilememekte ve
    değiştirilememektedir. Bu sebeplerden dolayı, psikologlar, cinsel yönelimin birçok insan için, istenildiğinde değiştirilebilecek, bilinçli bir seçim olmadığı görüşündedirler.
    Eşcinsellik bir akıl hastalığı mıdır?
    Hayır. Eşcinselliğin geçmişte bir hastalık olarak görülmesinin sebebi, birçok bilimsel çalışmaya sadece terapideki eşcinsellerin katılmasıydı. Sonradan, araştırmacılar terapide olmayan eşcinselleri de araştırmalarına katınca, eşcinselliğin bir patoloji olmadığı ortaya çıkmış ve psikologlar, psikiyatristler ve diğer davranış bilimleri uzmanları, eşcinselliğin bir hastalık, psikolojik bir bozukluk
    veya duygusal bir sorun olmadığına karar vermişlerdir. 1973’te Amerikan Psikiyatri Derneği’nce yapılan araştırmalar sonucunda, ‘eşcinsellik’ terimi psikolojik ve duygusal bozukluklar listesinden çıkartılmış, 1975’te de Amerikan Psikoloji Derneği bunu destekleyen kararlar almıştır.
    Cinsel yönelim terapi yolu ile değişebilir mi?
    Hayır. Eşcinsel bireyleri, heteroseksüel bireylere dönüştürmenin hiçbir bilimsel gerekçesi yoktur. Buna rağmen, bazı bireyler kendilerinin ya da başkasının (örneğin çocuklarının) cinsel yönelimini değiştirme arayışı içine girmektedirler. 1990’da Amerikan Psikoloji Derneği, değiştirme terapisinin işe yararlılığı konusunda bilimsel bir bulgunun olmadığını, aksine, bu terapi yönteminin, yarardan çok zarar getirebileceğini belirtmiştir. Bir kişinin cinsel yönelimini değiştirmek, sadece cinselliğini değiştirmek değil; o kişinin duygusal, romantik hislerini, cinsel
    dürtülerini, sosyal kimliğini ve öznelliğini de değiştirmek demektir.
    Neden bazı eşcinseller için cinsel yönelimlerini açıklamak zordur?
    Cinsel yönelimlerini açıklamak, eşcinseller için, üzerlerindeki önyargılar sebebiyle, duygusal rahatsızlık veren zorlu bir süreç haline gelebilmektedir. Eşcinsel bireyler hemcinslerinden hoşlandıklarını anladıklarında kendilerini ‘farklı’ ve ‘yalnız’ hissederler. Başkalarına açılmaları durumunda, aileleri, dostları, iş arkadaşları ya da dini kurumlar tarafından reddedilmekten korkabilirler. Araştırmalar, eşcinsellerin yüksek oranda şiddet ve ayrımcılığa maruz kaldığını göstermekte, bunun yarattığı tehdit de eşcinsel bireylerin cinsel yönelimleri hakkında başkalarına açılmalarını engellemektedir.
    Bilgi İçin: DAÜ-PDRAM 2013
    Eşcinsellik ve Cinsel Yönelim
    Doğu Akdeniz Üniversitesi Psikolojik Danışmanlık Rehberlik ve Araştırma Merkezi (DAÜ-PDRAM)
    Adres: Kuzey Kampüsü, Sağlık Merkezi Binası, Zemin Kat
    Tel: (0392) 630 2251, Faks: (0392) 365 0789 – (0392) 630 2254
     
c
Compose new post
j
Next post/Next comment
k
Previous post/Previous comment
r
Cevapla
e
Düzenle
o
Show/Hide comments
t
En üste git
l
Go to login
h
Show/Hide help
shift + esc
Vazgeç
WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın