Tagged: Cinsellik Toggle Comment Threads | Tuş takımı kısayolları

  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 03:41 on 24 October 2005 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: Cinsellik, , ,   

    Cinsel Yolla Bulaşan Hastalıklar 

    Cinsel yolla bulaşan hastalıklar (CYBH), cinsel ilişki ile geçen enfeksiyon hastalıklardır. En sık rastlanan enfeksiyon hastalıklar grubunda yer alırlar. Bu hastalıkların tedavileri için harcanan paralar, ülkelerin sağlık bütçelerinde anlamlı yer tutmaktadır. Büyük yükler getirmektedir. Bu hastalıklardan korunmakta en etkin yol, her tür cinsel ilişkiden kaçınmaktır. Bunun iyi bir seçenek olmadığı açıktır. Eğer cinsel yaşamda aktif iseniz sizi koruyacak bir çok yöntem vardır.

    Her eşin de tek eşli olduğu, tek eşlilik
    Erkeklerin kondom (prezervatif, kaput) kullanması
    Eğer damar yolu ile ilaç alıyorsanız mutlaka steril enjektör ve iğne kullanımı
    Düzenli check-up yaptırmak ve CYBH kontrolleri yaptırmak
    CYBH bulgularını bilmek ve bu konularda da dikkatli olmak
    Adet dönemlerinde cinsel ilişkiden kaçınmak
    Anal ilişkiden kaçınmak veya erkeğin kondom kullanması

    Herşeye rağmen CYBH semptomlarını fark ederseniz yapmanız gereken ilk iş, doktorunuza gitmektir.

    Doktorunuzun vereceği tedaviyi tam olarak uygulamalısınız.
    Eğer emzirdiğiniz bebeğiniz varsa memeden kesin.
    Cinsel ilişki yaşadığınız kişileri bilgilendirin, onların da en kısa zamanda tedavi almalarını sağlayınız.
    Tedavi süresince ve doktorunuzun belirleyeceği zamana kadar cinsel ilişki kurmayın.
    Tedavi bitiminde, tedavinin başarısını testler ile takip ettirin.

    CYBH genelde 25 yaş ve altı gençlerde sık görülmektedir.

    CYBH Bulguları

    Günümüzde 20 den fazla CYBH tanımlanmıştır. En sık rastlanan CYBH ve bulguları aşağıda verilmiştir.

    AIDS (Acquired Immune Deficiency Syndrome)
    Bu hastalık insanların enfeksiyon hastalıklara karşı direncini yok eden, İnsan İmmünyetmezlik Virüsü (HIV) tarafından yapılır. Bu hastalığa yakalanan kişiler enfeksiyon hastalıklara karşı savunmasız kalırlar. Bir çok hayatı tehdit eden hastalık ve bazı tip kanserler bu hastalarda görülür. Normalde hastalıklara neden olmayan bazı enfeksiyon ajanları bu kişilerin hayatını tehdit edici hastalıklar oluştururlar. HIV virüsü insanlara cinsel ilişki ve kanlı ortamlarca taşınır. Aynı iğnenin kullanılması, aynı pedikür makasının kullanılması, berberlerde jilet değiştirilmemesi hastalığın yayılmasına neden olabilir.

    Human Papilloma Virüsü (HPV)
    Cinsel organlar ve çevresinde siğil benzeri oluşumlara neden olan bu virüs kadınlarda cervix (uterus girişi) kanserlerinin de önemli sebeplerindendir. Virüs cinsel ilişki ile geçer.

    Chlamydial Enfeksiyonlar
    En sık rastlanan CYBH’tır. Hem erkeklerde hem de kadınlarda görülür. Akıntı ve idrar sırasında yanma, en sık görülen bulgularıdır. Kadınlarda tedavi edilmeyen hastalarda PID görülür. Bu enfeksiyonu taşıyan birçok kişide hiç bir rahatsız edici bulgu yoktur ve doktora başvurmazlar.

    Gonorrhea (Bel Soğukluğu)
    Gonerrhea da vagina veya penisten akıntı olur. İdrar yapmak zor ve ağrılıdır. Kadınlarda eğer tedavi edilmezse PID, ektopik gebelik (dış gebelik) ve kısırlığa neden olabilir.

    Genital Herpes
    Herpes Simplex virüsü neden olur (HSV). Sıklıkla genital bölgelerde ağrılı açık yaralar ve küçük su toplamaları şeklindeki yaralar görülür. Bu yaralar oluşmadan bölgede yanma ve kaşıntı hissi olabilmektedir. Genital Herpes yaraları birkaç hafta içinde iyileşseler de virüsler vucutta kalmakta ve daha sonra tekrar tekrar hastalığa neden olabilmektedir. Genital Herpes gebelik ve doğum sırasında bebek için ciddi tehlikeler yaratabilir.

    Sifiliz (Firengi)
    Bu hastalığın ilk bulgusu, kadınlarda vagina da, erkeklerde ise penis ucunda ağrısız bir yaranın belirmesidir. Bu hastalığın tedavisiz bırakılması, hastalığın çok ilerlemesine ve sinir sistemi, kalp dolaşım sistemi gibi hayati sistemleri tutmasına neden olabilir.

    Amerikan Ulusal Alerji ve Salgın Hastalıklar Enstitüsü tarafından açıklanan diğer CYBH listesinde;

    Bakterilerin neden olduğu vagina enfeksiyonları
    Şankroid
    Sitomegalo virüs enfeksiyonu
    Granüloma İnguinale
    Lymfogranüloma Venerum
    Molloscum Contagiosum
    Trichomoniasis
    Vagial mantar enfeksiyonları
    Uyuz

    bulunmaktadır.

    Kadınlar da CYBH en sık PID, cervix kanseri ve doğumda anneden bebeğe hastalığı bulaması ile anlaşılmaktadır. Bu hastalıkların erken tanıları tedavi başarısını büyük ölçüde arttırmaktadır.

    kadinlar.com 12 Ekim 2005

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 19:35 on 9 March 2001 Kalıcı Bağlantı | Cevapla
    Tags: , Cinsellik, , ,   

    Cinsel Özgürlük 

    Cinsel konular toplumumuzda, nedense, hep tabudur. Cinsellik konusunda pek konuşulmaz. İrdelemeler yapılmaz. Herkes birşeyleri, üstünkörü de olsa, bilir, ama konuşmaz ve tabii ki gönül rahatlığıyla yaşayamaz. Bunun nedeni, cinselliğin tabu olmasına karşın, konu bireysel düzeye indirgendiğinde, özel yaşam temelinde düşünüldüğünde, gerçekte ‘özel’ ve ‘bireysel’in olmaması ve konunun adeta ‘kamu’nun ortak malı olarak görülmesinin sonucu da herkesin herkese, bu konuda konuşma hakkını kendinde görmesidir.

    Cinsellik ve cinsel yaşam kişiye özeldir ve kişilerin bunu gönül rahatlığıyla yaşayabilmeleri gerekir. Özel yaşam, karışılamaz bir özel alandır. Cinsel özgürlüğün ve cinsel yaşamın da bu alanda önemli bir yeri vardır. Cinsel özgürlük dediğimizde, kadınlar açısından düşünürsek, bekaret baskısı, birlikte yaşama, eşcinsellik (homoseksüellik) ve biseksüelliğe karşı önyargı ve baskılar, flörte karşı çıkılması gibi konular, hemen aklımıza gelebilecek, önemli konular.

    Bekaret baskısıyla biz kadınlar çok fazla sınırlanır ve hatta bazen de deyim yerindeyse, boğuluruz. Yukarıda saydığımız toplumdaki tabulardan biridir bekaret. ‘Bekaret’ yüzünden dağılan yuvalar, işlenen namus cinayetleri, kavgaları toplumumuzda sık rastlanır olaylardır. Ailenin namusu, ailedeki kadınların omuzlarına yüklenmiştir. Buna ihanet ederse, cezası dayaktan başlayıp, ölüme kadar varabilir. Toplum da böyle kadınlara ‘kötü’ gözüyle bakar ve damgalar. Bu kadın, onların gözünde artık ‘potansiyel’ bir ‘fahişe’dir.

    Sevindiricidir ki, bu önyargılı çarpık tutum, toplumun özellikle eğitim ve bilinç düzeyi yüksek kesimlerinde değişmeye ve yok olmaya başlamıştır. Bu da yerindedir. Çünkü, gelişmeyle birlikte, kişilerin özel yaşam haklarına duyulan ve gösterilen saygının da artması beklenen bir durumdur.

    Her ne kadar özel yaşam, kişisel ve cinsel olsa da, flört ve birlikte yaşama, toplumda tam anlamıyla kabul görmemiş durumlardır. Bireylerin, istedikleri kişilerle, istedikleri gibi yaşama istek ve haklarına saygı duyulmaz. Oysa bireyler, başkalarının haklarını çiğnememek koşuluyla, özgürlüklerini sonuna kadar kullanma hakkına sahiptirler. Birlikte yaşamanın ‘zina’ olarak kabul edildiğini hemen hepimiz biliriz. Ceza yasası taraflardan birinin evli olması durumunda eylemi suç olarak nitelendirmiştir. Bu nedenden dolayı da, böyle bir ithamla yakalanan kadın ve erkek cezayı hak ederler… Ancak, her zaman olduğu gibi, yine kadının cezası daha fazladır. Kadının zina suçunu işlemiş sayılması için, bir evde/yerde sözkonusu erkekle tek başına, ‘uygunsuzluk’ koşulu aranmaksızın bulunmuş olması yeterli görülürken, erkeğin sözkonusu kadınla, ayrı bir ev tutarak birlikte yaşamış olmasının ispatlanması halinde bu zina nedeni olmaktadır. Biz kadınlar yasalardaki bu haksız durumun dışında, bir de toplumun damgalaması ile çifte ceza görürüz. Erkekler ise, toplumun değerlerine göre, yine ‘elinin kınasını yakmıştır’. Bu durumdan gurur bile duyabilir.

    Bu konuda yasalara bakışımız, varolan haksız düzenlemelerin iyileştirilmesi yönünde istemde bulunmak şeklinde sözkonusudur. Ülkemiz nüfusunun yarısını oluşturan biz kadınlar, eğer gerçekten istersek, yasalardaki eksiklik ve haksızlıkların giderilmesini sağlayabiliriz…

    Bu başlık altında ele alacağımız bir diğer konu da cinsel tercihler konusunda toplumda var olan önyargı ve baskılardır. Bu başlık altında eşcinsellik dediğimiz homoseksüellik ve her iki cinsle de beraber olan için kullandığımız biseksüellik yeralıyor.

    Eşcinsellik dendiğinde, bazı çevrelerden gelen tepkiler, bunun sapıklık, hastalık, anormallik, doyumsuzluk olduğu yönündedir. Oysa, kişinin kendi cinsinden biriyle beraber olmak istemesi, tamamen, o kişinin cinsel seçimidir. Ayrıca, son yıllarda eşcinsellik konusunda yapılan araştırmalar sonucunda, cinssel seçimler konusunda, genlerden kaynaklanan etkilerin varlığı da savunulmaktadır. Eşcinselliği, ister fiziksel nedenlerden kaynaklansın, isterse kişinin özgür irade ve duyguları etkilesin, sonuçta birey, ne istediği ve bunu nasıl yaşamak istediğine kendi karar verecektir. Heteroseksüellik (bireyin tercihini karşı cinsten yana kullanması) sanıldığı gibi ‘normal’ değil, yalnızca ‘sık görülen’ bir cinsel tercihtir. Eşcinselliğin yanısıra, biseksüellik (bireyin tercih yapmadan her iki cinsle de birlikte olması) de kişinin cinsellik yönünde bir seçimidir. Bu kişiler seçimlerini her iki cinsle de birlikte olma yönünde yapmışlardır.

    Eşcinsellik ve biseksüellik konularında karşılaşılan sorunlarda başvurulabilecek herhangi bir koruyucu yasa bulunmamaktadır. Ancak, bu konularda başvurabileceğimiz kadın hakları, insan hakları ve demokrasi ile ilgili çalışmalar yapan kuruluşlar bu konuda bize yardımcı olabilecek kuruluşlardır. Örnek olarak, Helsinki Yurttaşlar Derneği, İnsan Hakları Derneği, İnsan Hakları Vakfı vb.

    Kaynak:
    Yasemin
    Eksik Etek
    Dördüncü Sayı
    kadinlar.com – 09 Mart 2001

     
c
Compose new post
j
Next post/Next comment
k
Previous post/Previous comment
r
Cevapla
e
Düzenle
o
Show/Hide comments
t
En üste git
l
Go to login
h
Show/Hide help
shift + esc
Vazgeç
WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın