Tagged: Can Çavuşoğlu Toggle Comment Threads | Tuş takımı kısayolları

  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 17:29 on 28 January 2015 Kalıcı Bağlantı
    Tags: Can Çavuşoğlu, , , , ,   

    Fırat Söyle’den Homofobik ve Transfobik İthamlara yanıt 

    Medya’da Lambdaistanbul Derneği  Avukatı olarak bilinen Fırat Söyle‘nin kişisel Facebook sayfasından paylaştığı  “bazı transların ölümüne çok sevineceğim bir de birkaç gay’in”” ifadelerine Can ÇavuşoğluŞeytanlar ve İnsanlar” başlıklı bir yazıyla lgbti.family.blog‘da yanıt vermişti.

    avukat fırat söyle

    avukat fırat söyle

    Fırat Söyle o ifadelere çok sinirlenmiş olacak ki kişisel Facebook sayfasından Can Çavuşoğlu‘na; “Can çavuşoğlu sende ölsen mesela 😀 biliyorsun bu doğanın bir döngüsü. birileri doğarken birileri ölüyor. sende o savcı gibi halt etmişsin. canın çok sıkılıyorsa, savcılığa git, aym olmazsa aihm e git. ne de olsa zamanın var, iyi bir eğlence çıkar sana… homofobik transfobik avukat. bu güne kadar kesik bir parmağa işemeyen sen ve senin gibilerin yeri tarihin çöplüğü olacağını bilesin.” şeklinde yanıt verdi.

    can çavuşoğlu

    can çavuşoğlu

    Can Çavuşoğlu da bu yanıta karşılık olarak

    #transfobik ve #homofobik sn. avukat Firat FiratFirat doğmak ve ölmek hayatın döngüsüdür, doğru… lakin insanların ölmesini istemek, öldürülürlerse şayet buna sevinmek ve sonrasında belki insanları öldürmek bu döngüde yer almaz. olsa olsa hastalıklı ruh halinin söze veya fiziksel eyleme dönüşme şeklidir. tehlikelidir! hem şahsıma hem de topluma karşı tehlike içerir. yapmış olduğunuz gülücük işareti, (şaka yapmıştım, mesela gibi sözlerle) “sen de ölsen” ihtiyacını, arzusunu ve beklentisini hafifletmez. insanlık suçu kalmaya mahkumdur. buyurun, çevrenize nefret kusmakta serbestsiniz. aynası sözdür kişinin.” şeklinde yanıt verdi.

     

    Ayrıca Fırat Söyle kişisel Facebook sayfasından sarf ettiği “bazı transların ölümüne çok sevineceğim bir de birkaç gay’in“, sözlerine de açıklık getirdi.

    İşte Fırat Söyle‘nin kişisel Facebook sayfasından paylaştığı o açıklama

    “23 Ocaktaki paylaşımda bulunduğum cümleden dolayı 3-5 kişi haricinde özür dilerim. Bir kaç trans ve gay yerine adını anmak istemediğim 3-5 kişiye dair bir söz olup aynısı ile bedduamı ediyorum.

    “Üyesi olmadığım bir facebook grubunda aleyhimde transfobik, hırsız ve bir kaç hakaret içeren yazışmalar olmuş.

    Bu yazışmaların başında yüz yüze geldiğim insanlar ile hayatımda görmediğim insanlar arasında geçmiş durumda.

    Ben 2006 dan bu güne kadar ister bir dernek bünyesinde ister bağımsız olarak pek çok davayı takip ettiğim gibi, yüzlerce insanın gözaltına alınmasından sorgu hakimliğine giden süreçte hukuksal destek verdim. Vermeye devam ediyorum.

    Demet Demir ve bir kaç arkadaşı LGBTİ derneklerine saldırmaktan yorulmuş olacak ki bana yaftalamalarda bulunmayı kendilerine görev edinmişlerdir. Şimdi isim isim yazıp bunların canı cehenneme deseydim hedef göstermiş kabul edilecektim.

    Ancak birilerini hedef göstermek yerine “hazı” kelimesini kullandım. Benim kim olduğumu, ne dediğimi, NE DEMEK İSTEMEYECEĞİMİ herkes biliyor. Ancak burada birisi lehte aleyhte birşey yazsa herkes saldırmayı tercih ediyor. Bana TRANSFOBİK DİYENLER, bana NEFRET SUÇU İŞLİYOR diyenler bu gün bu saatte kadar eşcinsel hareketi bırakın TRANS hareketine ne katıkınız olmuştur? Hangi trans kadının davasını takip ettiniz, hangi trans kadının veya trans erkeğin hukuksal sürecinde yardımlarımız oldu? Benim aleyhimde kullacağı bir hazine bulmuş durumda Asya Elmas (özgür). Bir yerde barınamayan bu ve buna benzer insanların yapacağı tek şey başkalarına saldırmaktır. Demet Demir, benim transofik oldugumu, kzların parasını haksız yere aldığımı yazmış. Haksız yere kimsenin parasını almadığım gibi karakola düşmüş bir seks işçisinin parasını haksız yere alacak kadar alçak değilim. A. V. isimli bir lubunya, Lambdaistanbulun kapatma davasında Af Örgütü ile ortak çalışmadığımı vs birşeyler yazmış. Dava dosyası ortada, duruşma zabıtlarında her bir duruşmaya kaç avukatın katıldığını ben ispatlayabilirim de kendisi iddiasını nasıl ispatlayacak? Öykü Evren, 2000 li yıllarda Bursa Gökkuşağı Derneğindeki trans kadınlara ne yaptığını merak ediyorsanız Bursa 1. Ağır Ceza Mahkemesinin 2008/394 Esas sayılı dosyayı incelesinler. Bu da yetmez İstanbul DGM de yargılandığı 2007/426 Esas Sayılı dosyayı inceleyip o şekilde yorum yapmaya devam ediniz. Konu dışında olan trans kadın ve erkekler ile eşcinsel, biseksüel ve de heteroseksüel insanlardan böyle bir yorumda bulunduğum için özür dilerim! Ancak yorum yaparken esen rüzgara kapılmadan yapınız, google elinizin altında.”

     

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 20:00 on 29 November 2014 Kalıcı Bağlantı
    Tags: Can Çavuşoğlu   

    Türkiye’deki LGBTİ Dernekleri ve Kayıp 1 Milyon TL 

    Can Çavuoğlu’ndan şok iddialar! Son zamanlarda çokça tartışılan LGBTİ dernekler konusu üzerine Can Çavuşoğlu’nun Metrosfer’de yayınlanan 2.yazısı.

    Giriş yazım üzerine çok sevindirici gelişmeler yaşandı. (Giriş yazısı)

    Öncelikle Hevi LGBTİ İnisiyatifi, kuruluşunun ilk senesinde ve henüz dernek olmamasına rağmen örnek bir davranış sergileyerek 2014 çalışmalarından elde ettikleri gelirleri ve mali tablolarını bizlere açıkladı. Şeffaflık ve hesap verebilirlik adına önemli bir adım olduğunu düşünüyorum.

    Hevi aktivisti Rosida’nın açıklamalarına göre 2014 yılı toplam gelirleri 5,950 TL olup, belirtilen giderler düşüldükten sonra kasalarında 3,205 TL bulunmaktaymış.

    Burada sivil toplum kuruluşlarının yılsonu bilançolarında pozitifte kalmamaları gerektiği ilkesi ön plana çıkmaktadır. Kar amacı gütmeyen kuruluşlar, düzenlediği etkinlikler, topladıkları üye aidatları ve bağışlarla elde ettikleri gelir toplamını gene aynı yıl içerisinde faaliyet gösterdikleri amaç için harcamalıdır. Bir istisna, belki gelecek yılın ilk çeyreğine önceden temeli atılmış projeler var ise buna bir miktar para ayrılabilir. Aslolan her zaman ortaya çıkan gelirin o yıl içerisinde kullanılması ve mali döngünün her yıl belirttiğim şekilde devam etmesidir.

    İkinci önemli gelişme ise Türkiye’de düzenlenen ilk Trans Defilesidir. 20 Kasım Nefret Suçları Anma Gününe denk gelen bu organizasyon sayesinde gene Türkiye’de bir ilk olan Trans Misafirhanesine yaklaşık 30,000 TL gelir elde edilmiştir. Kendisini “LGBTİ’lerin Sesi” olarak tanımlayan Öykü Ay önderliğinde gerçekleştirilen etkinliğe LGBTİ bireyler başta olmak üzere pek çok sanatçı destek vermiştir. Medyada ilk sırada haber olan bu önemli etkinlik hem niteliksel hem de niceliksel olarak amacına ulaşmış, nefret cinayetlerinde yitirdiğimiz arkadaşların anısı yaşatılmıştır.

    Üzülerek belirtirim, Türkiye’deki LGBTİ Derneklerin 20 Kasım Nefret Suçları Anma Günü adına düzenledikleri etkinliklerin toplamı bu kadar etkili olamamıştır. Ayrıca, organizasyonun web sitesine göz atacak olursanız, Trans Fashion Show, “Destekleyen Kurum ve Kuruluşlar” sekmesi altında gene hiçbir LGBTİ Derneği göremezsiniz. Defileden birkaç gün sonra Pembe Hayat Derneğinin Öykü Ay’a Nefret Suçlarıyla Mücadele Onur Ödülü vermesini ilginç bulduğumu ayrıca belirtmek isterim. Önceden neredeydiniz? sorusu, aklımı kurcalamaya devam ediyor.

    Acaba bu göz ardı etmenin sebebi Öykü Ay’ın tesettürlü olması ve tanıtım videolarını “Allah yar ve yardımcımız olsun” sözleriyle bitirmesinden mi kaynaklanıyor?

    Ama emin olduğun bir gerçek var ki yıllardır Türkiye’nin her tarafında yardıma muhtaç LGBTİ bireyler için mücadele eden Öykü Ay’ın bahsi geçen derneklerden daha fazla Türkiye’yi temsil ettiğidir, hem de 1 TL AB fonu kullanmadan…

    Yazının devamında tartışmalara konu olan AB fonları hakkında elde ettiğim bilgileri sizlerle paylaşacağım.

    Türkiye’deki LGBTİ derneklerin hangi AB ve Türk vakıflarından/derneklerinden faydalandıklarını bulmak adına pek çok kurumla irtibata geçtim. Benim belirleyebildiğim 18 kurumdan maddi yardım aldıklarını tespit ettim. Ulaşamadıklarımla birlikte bu rakamın en az 30 olduğunu düşünmek hiç de garipsenmemelidir. Sizler de aşağıda yer alan kurumların web sitelerinden irtibata geçerseniz benim aldığım yanıtları ve belki daha fazlasını elde edebilirsiniz.

    Türkiye’deki LGBTİ Derneklere yardım eden vakıf ve dernekler:

    1. COC, Hollanda
    2. Hollanda Konsolosluğu
    3. Mamacash, Hollanda
    4. Red Umbrella Fund, Hollanda
    5. Um verteilen, Almanya
    6. Rosa Luxemburg Foundation, Almanya
    7. TGEU (Transgender Europe), Almanya
    8. Friedrich-Ebert-Stiftung Foundation, Almanya
    9. SWP (German Institute of International and Security Affairs), Almanya
    10. Filia die frauenstiftung, Almanya
    11. SIDA (Swedish International Development Cooperation Agency), İsveç
    12. ILGA Europe, Belçika
    13. NSWP (Global Network of Sex Works Project), İngiltere
    14. Urgent Action Fund, ABD
    15. Global Dialogue Foundation, Avustralya
    16. Sivil Düşün AB Programı, Türkiye
    17. Açık Toplum Vakfı, Türkiye
    18. İnsan Kaynağını Geliştirme Vakfı, Türkiye

    Rakamsal verileri benimle paylaşmaktan çekinmeyen kurumlar ise;

    COC, Hollanda, 2007-2010 yılları arası üç sene boyunca Lambda İstanbul ve KaosGL Derneklerinin her birini yılda 60,000 Avro desteklemiştir.

    Mamacash, Hollanda, sadece 2014 senesinde 8 projeyi 192,000 Avro desteklemiştir. Hangi projeler ve dernekler olduğunu açıklamadılar.

    ILGA Europe, Belçika, 2014 için KaosGL Derneğinin 3 projesini 21.600 Avro, SPoD Derneğinin 1 projesini 6,720 Avro desteklemiştir.

    Açık Toplum Vakfı, Türkiye, web sitelerinden 2009-2013 yılları arasında (2014 henüz bitmediği için belirtilmemiş) KaosGL, Lambda İstanbul, Siyah Pembe Üçgen, Pembe Hayat LGBTT, SPoD, Kırmızı Şemsiye Derneklerinin projelerini ve bazı konferanslara ulaşım/konaklama masraflarını destekledikleri görebilirsiniz, ayrıca rakam belirtmediler.

    Yukarıdaki adresler haricinde toplamı 30’a varan vakıf/dernek olduğu aşikârdır. Belirli gruplar belirli zamanlarda Türkiye’deki LGBTİ derneklere ve projelerine yardımda bulunmaktadırlar. Bir sene yardım yapan bir sonraki sene yapmayabilir ama devamında tekrar etmektedir. Buradan hareketle bir eleme yaparsak her yıl Türkiye’deki LGBTİ Derneklerinin en az 20 vakıf/dernek tarafından desteklediği tezine varabiliriz.

    Her bir vakıf/dernekten Türkiye LGBTİ Derneklere en iyimser 20,000 Avro yardım yapıldığını düşünürsek, bu ortak havuza 20 adresten toplam 400,000 Avro girişi olduğunu söylemek hata olmaz.

    Peki, Türkiye’deki LGBTİ Derneklere her sene aktarılan bu 1 Milyon TL bize nasıl geri dönmektedir?

    Altını çizmekte fayda görüyorum, tartıştığım konu öncelikle derneklerin verimli projeler üretmesi ve akabinde mali tablolarının halka açık olmasıdır. Yoksa keşke 5 Milyon TL alsalar da bu destekten her LGBTİ birey eşit olarak faydalansa. Toplumumuzu gerçekten bilinçlendirecek projeler üretseler.

    Bu tür şaibelerin ortadan kalkması adına LGBTİ Dernekleri mali tablolarını açıklamaya tekrar davet ediyorum. Hatta bir adım ileri giderek bu konuda bir imza kampanyası başlatıyorum.

    İmza kampanyasına BURAYI tıklayarak destek olabilirsiniz.

    Şeffaflık ilkemiz, hesap verebilirlik mizacımız olsun.

    Can Çavuşoğlu

    http://www.cancavusoglu.info

     
  • Bilinmeyen adlı kullanıcının avatarı

    lezbiyengaybiseksuel 01:01 on 18 November 2014 Kalıcı Bağlantı
    Tags: Can Çavuşoğlu, , ,   

    Can Çavuşoğlu: Eşcinsel örgütler bal yapmayan arı gibi 

    Son zamanlarda çokça tartışılan LGBTİ dernekler konusu üzerine Can Çavuşoğlu düşüncelerini metrosfer.com’da paylaştı.

    İşte Can Çavuşoğlu’nun o yazısı

    Bir seneyi aşkın süredir Türkiye’deki LGBTİ hareketi ve bu amaçla çalışan dernekleri farklı mecralarda tartışmaya açtım. Elimden geldiğince ve objektif kalarak fikirlerimi savundum ve halen de savunmaya devam ediyorum. Fikir tartışmalarında her zaman tez, antitez ile karşılanır. Doğanın kanunu gereğidir, aksiyonun reaksiyona dönüşmesi. Aslında birbirini tamamlayan olgulardır bunlar ama çok azımız farkındayızdır (sentez).

    Türkiye’deki LGBTİ Hareketi analiz ederken somut bakış açısıyla hareket ettim hep. Önce gerçekleri ortaya serdim. Dünya ve dolayısıyla Türkiye nüfusunun 6-7% oranında eşcinselleri barındırdığı, bu eşcinsellerin farklı siyasi görüşlere sahip olduğu, bağımsız kültürel ve sosyo-ekonomik yapılardan geldikleri ve değişken (bazen kırılgan) coğrafyalarda yaşamlarını sürdürdükleri gibi gerçeklerdi bunlar.

    Büyük resmi gösteremiyorsanız eğer, geri kalan bütün detaylar değerini yitirmeye mahkûmdur.

    Sonrasında Türkiye’de yaşayan LGBTİ’lerin sorunlarının asıl sebebinin eğitimsizlik olduğunun altını çizdim. Türkiye, yuttuğu böceği öldürmek için zehir içen insanların ülkesidir. Gülmeniz veya üzülmeniz bu gerçeği değiştirmez. Dolayısıyla eşcinselliğin ne olduğunu bilmeyen/yanlış bilen bir topluma homofobiyi veya sosyal eşitliği anlatmanızın imkânı yoktur. Bu toplumda özgür yaşamak, herkesle eşit haklara sahip olmak istiyorsak önce 6-7%’lik dilimin içinden çıkan bir kaç cesur yüreğin toplumun geri kalanına bizleri doğru anlatması gerekir.

    Gelişmiş ülkelerde bu ve benzeri eğitimler devlet tarafından ilkokullarda verilmeye başlanır. Televizyon kanallarında yayınlanan programlarla desteklenir, kitaplarla yaygınlaştırılır ve sonucunda saygıya dayalı ortak bir toplum bilinci oluşturulur. Anayasamızda yer almasına rağmen “İnsan Hakları ve Eşitlikler” gibi kavramlar ülkemizde maalesef sadece bazı üniversitelerin ilgili bölümlerinde okutulmaktadır.

    Yaşayarak öğrenen bir toplum Türkiye. Bizler ezilerek ezilmemeyi, en kötüsü de ezmeyi öğrenen bir toplumuz.

    Devletin yetersiz kaldığı bu tür durumlarda sivil toplum kuruluşları devreye girer. Tek başına sesini duyuramayan çığlıkların sığındığı son limandır buraları. LGBTİ hareketinde bizleri dernekler temsil eder, daha doğrusu etmelidir.

    İşte tam da bu noktada kendi içimizde bir duvara tosladığımızı düşünüyorum.

    Türkiye’deki LGBTİ harekette öne çıkan dernekler haklarımızı hangi düzeyde savunmaktadırlar? Bizi toplumda nasıl temsil etmektedirler?

    Nüfusun çoğunluğunu oluşturan 93% heteroseksüel bireye sesimizi, acımızı, bizim yaşadıklarımızı, bunların hepsini geçiyorum, kim olduğumuzu yani eşcinselliğin ne demek olduğunu doğru anlatabiliyorlar mı?

    Kendi web sitelerine girip yaptıkları faaliyetleri incelemenizi arzu ediyorum. Yazıyı fazla uzun tutmamak adına sadece birkaç örnek paylaşacağım.

    Eğitimin öneminden söz etmiştim. Herhangi bir meslek konusunda diploması olmayan LGBTİ bireylere üniversitelerle ortak sertifika programları düzenleyerek gelecekte kendilerine daha uygun iş imkânları sağlamak yerine ücretsiz yoga derslerine katılabilirsiniz (Lambda İstanbul).

    “Travestiyiz, Buradayız, Alışın, Gitmiyoruz! Eylemi” LGBTİ toplumu ve insan haklarına duyarlı kurum ve kişiler adına bizler burada yaşayan transseksüel arkadaşlarımızın sorunlarını ve tanıklıkları temelinde sordukları soruları sahipleniyor, kamuoyu önünde tekrarlıyor ve ikna edici cevaplar alıncaya dek tekrarlayacağımızı duyuruyoruz (İstanbul LGBTİ). Bu bildirinin altında tam 7 derneğin/oluşumun imzası yer alıyor ve “tekrarlayacağız” deniyor ya, işte o tekrar bir türlü gelmiyor.

    Travestiler ve eşcinseller öldürülmeye, dövülmeye, gasp edilmeye, aşağılanmaya ve dışlanmaya devam ediyor.

    Pembe Hayat Derneği giderek artan toplumsal muhafazakârlaşmaya inat; insan haklarından hukuka, medyadan sağlığa ve eğitimde nefrete karşı savunuculuk faaliyetlerini devam ediyor. 3-5 Kasım Eskişehir Anadolu Üniversitesi, 7 Kasım Bursa Uludağ Üniversitesi, paneller, söyleşiler, oturumlar, yuvarlak masalar, çalıştaylar aralıksız sürüyor, değil mi?

    Sağlık çalışanları için “Ne Hastalık, Ne Suç, Ne Günah!” kitapçığı yayınlanıyor (KaosGL). 10 uzman katkı veriyor bu kitapçığa, aralarında profesörler var. Amacı; sağlık çalışanları, sosyal hizmet uzmanları, ruh sağlığı uzmanları ve psikolojik rehber ve danışmanlar arasındaki iletişimi kolaylaştırmak. Basım adedi, Türkiye’de kaç ilde hangi hastanelere dağıtıldığı konusunda bir bilgi yok. Şimdi de “Ne Hastalık, Ne Suç, Ne Günah!” adında bir kitapçığın 100.000’lerce basılıp asıl okuması gereken halka dağıtıldığını bir düşünün.

    Araştırırsanız yıllar içerisinde bunun gibi yüzlerce etkinlik, proje, seminer, sergi, film gösterimi ve kitapçık bulabilirsiniz. Eğer hedef kitleniz yanlış ise bin tane etkinlik yapsanız faydasızdır. Derneklerin amacı sadece bunları yapmış görünmekse ise zaten sözün bittiği yerdeyiz demektir.

    Arı gibi çalışıyorlar ama ortada bal yok.

    O zaman akla şu soru geliyor; bu çalışmaların Türkiye’deki LGBTİ harekete ve topluma geri dönüşünü hesaplanamıyor mu?

    Burada fazla teknik detaya girmeden bir parantez açacağım. Bitirilen her projenin sonucu iki türlü ölçümlenir; niteliksel ve niceliksel. Niteliksel sonuçlar rakamlarla ifade edilir, maliyeti 50.000TL olan renkli 10.000 adet kitapçık basıldı, düzenlenen panele 20 kişi katıldı, panel misafirlerine 6.000TL harcandı, gösterilen filmi 23 kişi izledi, salon ücretsiz veya kirası 2.000TL idi vs..

    Sivil toplum kuruluşları için asıl önemli olan ise her zaman niceliksel verilerdir. Bu kitapçık kaç heteroseksüel kişinin eline geçti ve okundu? Panele katılanlardan kaç tanesi gene heteroseksüeldi ve bizim hareketimizi ne kadar ileriye götürebilirler? Film gösterimi basında haber olarak yer aldı mı? Kaç kişi tarafından okunmuş, izlenmiş olabilir?

    Anlaşılacağı üzere Türkiye’deki LGBTİ Derneklerin projelerinde hem niteliksel hem de niceliksel sorunlar yaşanmaktadır.

    Bir de üzerine sosyal medyada uzun zamandır tartışılan, belli bazı derneklerin AB fonlarından astronomik rakamlar aldığına dair söylentiler konuyu iyice tatsızlaştırmakta, LGBTİ bireylerin kafasında soru işaretleri oluşturmaktadır.

    Her yıl bu tür projeleri desteklemek adına Türkiye’ye giren fonların toplamı nedir?

    LGBTİ Dernekler neden mali tablolarını (gelirler ve giderlerini) topluma açıklamaktan kaçınmaktadırlar?

    Derneklerin yönetiminde yıllardır hep aynı isimlerin yer alması size de enteresan gelmiyor mu? Yürüttükleri dernekçilik faaliyetlerinden her ay ne kadar maaş almaktadırlar? Yerlerini dolduracak başka gönüllüler neden çıkmamaktadır?

    Bu sorulara bir sonraki yazımda cevap arayacağım.

    Lütfen beklemede kalınız…

    Can Çavuşoğlu

    http://www.cancavusoglu.info

     
c
Compose new post
j
Next post/Next comment
k
Previous post/Previous comment
r
Cevapla
e
Düzenle
o
Show/Hide comments
t
En üste git
l
Go to login
h
Show/Hide help
shift + esc
Vazgeç
WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın